-
1 geçmiş
1. adj vergangen; Obst überreif, faulig;di’li geçmiş zaman GR Perfekt n;miş’li geçmiş zaman GR Narrativ m;geçmiş ola die Gelegenheit kommt nicht wieder;geçmiş olsun gute Besserung!; (hoffentlich) gut überstanden!;-e geçmiş olsuna gitmek einem Kranken einen Besuch abstatten;ile geçmişi olmak mit jemandem ein Hühnchen zu rupfen haben; mit jemandem von früher her befreundet sein2. subst Vergangenheit f;geçmişi karanlık mit dunkler Vergangenheit
См. также в других словарях:
geçmiş ola — o fırsat bir daha ele geçmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmiş — sf. 1) Geçme işini yapmış 2) Zaman bakımından geride kalmış Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir. A. Ş. Hisar 3) Çürümeye yüz tutmuş 4) is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi Onlar bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük